İYİ PARTİ’NİN ANTALYA’DA SEÇİLMİŞ İLK İL BAŞKANI ÜNVANINI ELDE EDEN MEHMET BAŞARAN, AKDENİZ BÜLTEN DERGİSİ OKUYUCULARI İÇİN ÜLKENİN MEVCUT SORUNLARINI VE PARTİSİNİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ KONUŞTUK.

 

ÜLKEYE KATMA DEĞER SAĞLAYAN, BİR ÇOK HİZMET SEKTÖRÜNE CAN SUYU VEREN TURİZM SEKTÖRÜNDEKİ SANCILARA TEMAS EDEN BAŞARAN, TARIMDA İSE HER YIL DAHA ZOR ŞARTLARDA ÜRETİM YAPMAK ZORUNDA KALAN; BU NEDENLE TOPRAĞA KÜSEN ÇİFTÇİNİN YENİDEN ÜRETİME YÖNLENDİRİLMESİNİN ÜRETEN BİR TÜRKİYE İÇİN OLMAZSA OLMAZ BİR DURUM OLDUĞUNU İŞARET ETTİ. ÖZETLE SAYIN BAŞARAN İLE KRİTİK KONU BAŞLIKLARINI RÖPORTAJIMIZDA ELE ALDIK…..

 

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1957 Burdur Dirmil doğumluyum. Tüccar bir babanın 8 evladından biriyim. İlk ve ortaokulu Dirmil’de lise eğitimimi ise yatılı olarak Ankara Maliye Okulu’nda tamamladım. Gazi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldum. 5 yıl süre ile Antalya Maliye teşkilatında memur olarak çalıştım. 45 yıldır Antalya’da yaşıyorum. İnşaat sektöründe halen ticari faaliyetim devam etmektedir. 1995 yılından beri siyasette aktif olarak yer almaktayım. 2002 yılı seçimlerinde Burdur 1’inci sıra Milletvekili adayı oldum Burdur’da rekor oyla seçilmeme rağmen DYP Türkiye barajına takılması neticesinde milletvekilliğim gerçekleşmedi. 

İktidarın ekonomi politikalarını nasıl buluyorsunuz?

Mevcut iktidar işçinin ve işsizin, memurun, esnafın, çiftçinin, sanayicinin, emeklinin, dul ve yetimin boşta gezenin evine ekmek götürme sıkıntısı yaşayan halkın halinden bi haber. Memleket yanıyor dış politikada çember her gün daraltılmaya çalışılıyor dolar almış başını gitmiş, her ne kadar hazine bakanını ilgilendirmiyor ise de aldığımız paranın faizini bile ödemek için daha yüksek faizlerden borç bulmaya çalışıyoruz. Elalem sıfır faizlerle 10-15 yıl vadeli para bulurken biz 5 yıl vadeli 2,5 milyar dolar için yüzde 6,4 faiz ödemek zorunda kalıyoruz.

Salgın dönemi kuşkusuz turizm sektörünü de etkiledi, sizce turizm açısından nasıl bir sezon oldu?

‘Antalya hiç şüphesiz ki dünyanın en güzel yeridir’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün güzel sözlerine mazhar olmuş, turizmin ve tarımın başkenti bir şehirde yaşıyoruz. Bakınız Kültür ve Turizm Bakanlığımızın belgeli konaklama tesis sayısı 950’yi aşmış bulunmaktadır. Bu tesislerin yarısı 5 yıldızlı otel ve tatil köylerinden oluşmakta iken diğer yarısı daha düşük yıldızlı tesislerdir. Ülke genelinde toplam 1 milyon 300 bin bakanlık belgeli yatağın yüzde 45’ine sahip olan Antalyamızda 250 bin oda ve 575 bin yatak bulunmaktadır. Ülkemizin en çok turist misafir eden kenti Antalya’dır. 2019 yılında 15 milyonu aşan turist sayısı ile ülke rekoru kırmıştır. İş ve istihdam açısından bakıldığında her biri birer bacasız sanayi kuruluşu olan otellerimiz ve tatil köylerimiz, ne yazık ki 2020 yılı ile birlikte dünyada baş gösteren salgın neticesinde insanların yaşama biçimlerinde değişiklik mecburiyeti hasıl olmuştur. İnsanlar seyahatten ziyade can derdine düşmüştür. 2020 yılı sadece ülkemizde değil bütün dünyada turizm açısından bir kâbus yılıdır. Yüzlerce işletme açılamamış on binlerce insanımız işinden aşından olmak gibi bir mecburiyetle karşı karşıya kalmışlardır. İşletmeler üst düzey çalışan elemanlarını bile korumakta zorlanmaktadırlar. Devletimiz bu pandemi süresince şu ana kadar işten çıkarmayı yasaklayarak çalışanların işinden olmasının önüne geçmeye çalışmış esnek çalışma esası ile çalışanlara 39 lira ücreti reva görmüştür. İşletmelere ise çok cüzi kredilerle ayakta kalın denmiştir. Halbuki Turizm katma değer yaratan bir çok hizmet sektörüne can suyu veren, çok kıymetli cari açık düşmanı bir sektör, bir iş kolu olmasına rağmen ne yazık ki devletimiz tarafından yeterince ilgiye mazhar olmamıştır. İYİ Parti olarak bizler işletmelere yatak başı 5 bin lira, bir yıl sonra ödemeli faizi devlet tarafından karşılanmak üzere 5 milyar lira kredi verilmesi hususunda siyasi iktidara çağrılarımız olmuş, bu sektörün mutlaka ayakta kalması için hiçbir fedakârlıktan kaçınılmaması gerektiği hususunda dikkatli olunması için siyasi iktidar uyarılmıştır. Bu işletmelerin her biri birer milli servettir. Bizim İYİ Parti olarak konuya yaklaşımımız budur ayrıca iş ve istihdam açısından son derece kıymetli bir iş koludur. Biz konuyu böyle değerlendiriyoruz.

Antalya’nın tarım sektöründeki yerini ve ülkemizdeki tarım politikalarını nasıl değerlendirirsiniz?

Turizm kenti olduğu kadar Tarım kentidir Antalyamız. Nüfus büyüklüğü itibariyle ülkemizin 5’inci büyük metropolüdür. 360 bin hektarlık alanda tarım yapılmaktadır. Tarım bitkileri meyve sebze ve endemik bitkiler olmak üzere çeşitli tarımsal yapıları mevcuttur. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne dahil 54 bin çiftçi ile birlikte yaklaşık 150 bin çiftçi ailesi üretim yapmaktadır. Seracılık diye tabir ettiğimiz örtüaltı üretimin yaklaşık ülkenin yüzde 45’ini tek başına üreten bir ekonomisi vardır Antalya’nın. Yılda 7 milyon ton yaş sebze ve meyve üretimi gerçekleştirilmektedir. Yaş sebze ve meyve üretiminde yaklaşık 2,5 milyar ABD doları bir üretim kapasitesine ulaşmıştır. Antalyamız birçok üründe ülke birincisi pek üründe de ülke ikincisidir. Domates, biber, patlıcan, salatalık, mantar, avokado, nar, portakalda ülke birincisi iken kabak, muz, armut, karpuz ve yenidünya üretiminde de ülke ikincisi konumundadır. Mazot ve gübre gibi ana girdi mallarında aşırı fiyat yükselişleri maalesef üreticiyi mağdur durumda bırakmaktadır adeta toprağına küser hale getirmektedir. Her ne kadar ihracat için dolar artışlarının üreticiyi memnun ettiği düşünülse de asıl mutlu olanlar ihracatçı tüccarlardır. Üreticinin aksine dolardaki artışlardan gübre, ilaç ve mazot gibi ana girdi mallarına sürekli fiyat artışları olduğundan her yıl üretimi daha zor şartlarda yapmak zorunda kalıyorlar bu nedenle toprağa küsen çiftçi üretimden zaman içinde kopmaktadır. İYİ Parti olarak girdilerden KDV yi Yüzde 1’e düşürülmesini, ÖTV’nin de tümden kaldırılmasını talep ediyoruz.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

İYİ Parti olarak ülkemiz için Türkiyemiz için Türk dünyası tüm insanlık alemi için iyi bir yola çıkıyoruz. İYİ insanları insanlık tarihine armağan etmiş bir milletin varisleri olarak iyilik peşinde iyilik kervanında tüm insanlık alemi ile birlikte yolculuk etmek istiyoruz. Yaradılanı sevelim yaradandan ötürü diyerek gitti her yere bu sevgi kültürünü götüren bu asil milletin misyonunu tarihimizde örnekleri olduğu gibi bugün de gidebildiğimiz her yere götürmek için yola çıkıyoruz. Geçen yüzyılın başında mazlum milletlerin umudu olmuş Türk milletinin ebedi önderi Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün evlatları olarak, iyi ve cesur insanlar olarak bu kutlu yola çıkıyoruz.

Bizler milletimize güveniyoruz, inanıyoruz. Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesine değerlerine milletimizin gelenek ve göreneklerine milli ve manevi değerlerine sahip çıkacağız. Bizler milletimize birlik ve beraberliği getirmek için gece gündüz demeden yaz-kış demeden çalışacağız ve de mutlaka başaracağız. 85 milyonluk büyük bir ülkeyiz, büyük bir milletiz çalışacağız, üreteceğiz, hakça paylaşıp ‘mutlu milleti güçlü devleti’ gerçekleştireceğiz.  Antalya İYİ Olacak! Türkiye İYİ Olacak!"